Alaçatı’ya Geldiyseniz Bunları Yapmadan Sakın Geri Dönmeyin!

Hacımemiş Mahallesi’ndeki antikacıları gezin!

Hacımemiş Mahallesi, şirin kafe ve restoranları, antikacı dükkanları, galerileri, seramik ve cam işçiliği atölyeleri ve daha bir çok farklı mekânlarıyla Alaçatı’nın yükselen yıldızı. Kemalpaşa Caddesi gibi sıkış sıkış bir kalabalık, sokağa taşan gürültülü mekânlar yok burada, daha sakin ve dingin bir yer. Özgün ürünler sunan antika dükkanlarına tek tek girin deriz.

Alaçatı Pazarı’nı ziyaret edin!

Her cumartesi çok geniş bir alanda kurulan Alaçatı Pazarı, ayrı bir keyif. Sebze ve meyveler inanılmaz lezzetli ve ucuz. Eve dönerken sebze ve meyve almak isteyenler nasıl taşırım diye düşünmesin, bütün zahmete değer. Sebze meyvenin dışında, kaliteli giyim ürünleri ve el yapımı reçellerin, baharatların bulunabileceği çok renkli bir yer. Yakın köylerde üretim yapan köylülerin lezzetli doğal ürünlerini alın. Pazarda Reçelci Niko’ya uğrayın, hangi ürünlerden nasıl leziz reçeller yapıldığını görmelisiniz.

Deniz, güneş ve kumun keyfini çıkarın!

Kumsalı, cam gibi denizi ve meşhur rüzgarıyla Alaçatı, her sezon yerli ve yabancıların akınına uğruyor. Rüzgarın yönü ve derecesine göre tercih edilen plajlardan en ünlüleri Kum Beach, Mocca Beach ve Çark Plajı. Ayrıca Alaçatı Marina’daki mekanlarda dinlenip soğuk bir şeyler içme imkanı da bulunuyor. Rüzgar nereden eserse essin her daim korunaklı bir koy olan Aya Yorgi plajını da ekleyebiliriz. Altın sarısı kumları ve berrak serin sularıyla Alaçatı kumsalları ziyaretçilerine keyifli bir deniz keyfi sunuyor. Plaj sonrası, köyün içinde akşam üzeri yürüyüşü olmazsa olmazlardan.

 

Rüzgâr sörfü yapanları izleyin!

Uluslararası yarışmalara da ev sahipliği yapan Alaçatı, dünyanın en iyi rüzgâr sörfüyerlerinden birisi olarak gösteriliyor. Alaçatı Yumru Koyu dünyanın sayılı sörf yerlerinden biri ve burada her yıl Dünya Windsurf Şampiyonası yapılıyor. Ben de rüzgar sörfü yapmayı bilmiyorum ama alanında uzman isimlerin eğitim verdiği okullarda, harikulade sörf yapanları izlemek keyif verici. Alaçatı, yılın 330 günü rüzgarlı olduğundan, her yıl pek çok rüzgar sörfü müdaviminin akınına uğruyor. İster profesyonel olun, ister sörfe gönül verenlerden, gidin deneyin.

Çeşme kumrusunu deneyin!

İştah kabartan Çeşme kumrusu, ‘İzmir kumrusu’ ve ‘Alaçatı kumrusu’ adıyla da tanınıyor. Nohut mayalı susamlı ekmeğe sucuk, domates ve tulum peynirinin eşlik etmesiyle muhteşem bir lezzet şölenine dönüşen kumru, öğle arası atıştırması olarak en doğru tercih.

Denizden çıkanlar ve gece eğlencesini bitirenler kumrucuya uğruyor. Kumru, ev yapımı salatalık turşusu ve ayran üçlemesine tanıklık etmek için Kumrucu Şevki ve Kumrucu Hikmet en iyi seçenekler arasında yer alıyor.

Yel değirmenlerinden gün batımını izleyin!

Alaçatı’nın simgesi, 1850’lerden kalma taş yel değirmenleri, buranın en eski yapıları arasında yer alıyor. Büyüklükleri birbirinden farklı 4 adet yel değirmeni Alaçatı merkezde yer alan küçük bir tepenin üzerine kurulu.

Alaçatı sokaklarını turladıktan sonra hem yorgunluk kahvesi içmek hem de nefis gün batımı izleyip fotoğraf çekmek için ideal bir yer.

Doyum olmaz Ege mutfağı ve mezeler!

Ege mutfağını enfes lezzetlerini sunan restoranları ve sıcakkanlı halkıyla Alaçatı, restoran yönünden de zengin bir çeşitliliğe sahip. Küçücük masalarıyla doyumsuz tatlar sunan meyhaneler Alaçatı’yı Alaçatı yapan değerlerden. Ege otları ve yerel lezzetlerin eşlik ettiği meze çeşitleriyle süslenen rakı sofraları, canlı müzikle birlikte yüzleri güldürüyor.

İster denizde, ister gece eğlencesinde, midye-bira keyfi denemeye değer. Soğuk bir biraya eşlik eden midye dolma tabağının tadı damakta kalıyor. Lezzetli ve taze midye dolma plajda ya da oturulan mekanda keyifle tüketilebilir. Her daim karşılaşılabilen seyyar midye satıcılarından güvenle alışveriş yapılabilir.

Hediyelik eşya alın!

Alaçatı birçok tasarımcının atölyesinin bulunduğu bir merkeze dönüştü. Hemen hemen her sokakta karşınıza çıkan tasarım atölyelerinde özgün tasarımları görmek mümkün. İster küçük bir buzdolabı süsü, ister deri bir çanta, Alaçatı’da her bütçeye uygun hediye bulunabiliyor. Ayrıca yan yana tezgahların açıldığı gece pazarı öğleden sonra ziyaretçilerini ağırlamaya başlıyor.

1874’de inşa edilmiş bir kiliseden dönüştürülmüş olan Pazaryeri Camii’nin yanındaki Antika Pazarı cumartesi ve pazar günleri kuruluyor ve ve Türkiye’nin ilk antika pazarlarından biri olarak anılıyor.

+90 232 716 00 90